Neden Tek Bir Tür Çizgi Roman Okumamalıyız?



Belki de bu yazıyı Hoş Bir Fumetti'ye giriş yaparken veyahut bittiğinde yazmam daha doğru olacaktı. Yazı dizisinin tam ortasına böyle bir makaleyle dalma nedenim yazma hevesimin uzun zamandır bu kadar hiddetle bana baskı yapması oldu.. Eğer henüz Hoş Bir Fumetti yazı dizisine başlamadıysanız bu yazıyı başında okumanız daha iyi olacaktır.



Biliyorum ki Türkiye'deki çizgi roman kemik kitlesinin çoğu yoğun olarak tek bir tür okuyor. Blogumuzun takipçilerinin de comics okuru oldukları aşikar. Ancak çizgi roman cidden tek türden mi ibarettir? Bugün bunu sorgulayalım.

Ben çizgi romanlara fumettilerle başladığım ve uzun süre fumetti okuduğum için hiç bu tek tür yoğunluklu kitleden olamadım, hatta çizgi roman okumaya başladıktan 3-4 yıl sonra comicslerle tanıştım desem yalan olmaz. Comicslerden sonra frankofonlar, sonra Türk kahramanları derken aynı türü uzun süre okuyunca sıkılıp farklı tatlar arayan biri haline geldim. Bu dönüşümden memnun muyum? Kesinlikle. Bugün aynı düzeyde comics, frankofon, fumetti ve Türk kahramanlarını; nadir de olsa manga okumayı (anime izlemeyi manga okumaya tercih ettiğim için en azınlık kısım kalıyor) hiç bıkmadan, usanmadan sürdürüyorsam bunun sebebi tek türde kalmıyor olmamdır bana göre. Blog takipçilerimizin çoğunun sadece comics okuduğunu düşünerek sizlerin de diğer türlere bir şans vermenizi sağlamaya çalışacağım bu yazıda. Başarabilirsem amenna.


Genelde çizgi romana hangi türden başlanırsa okur kendini hep o türe bırakıyor. 60'larda 70'lerde fumetti çılgınlığı dönemlerinde comicsler kendilerine zar zor yer bulabilirken günümüzde çıkan comics sayısı fumettileri geçmekle kalmayıp ikiye katlayacak raddeye geldi. Ancak gene günümüzde çizgi roman raflarında manga'dan frankofon'a, yerli kahramanlara envai çeşit bulabiliyorsak buna artan çeşitli yayın okuyucularının zaferi. Peki bizim bu türleri okumamıza engeller ne? Sadece kendimiz. Belli tabuları yıkamadığı için çoğu comics sever; fumetti, frankofon... çoğu fumetti sever de comics, manga türlerinden uzak duruyor. Cidden buna gerek var mı?

Tabulardan birkaçını sıralayalım mesela. Fumetti okumamak için kurulan tabularla başlayalım. "Ben Western Sevmiyorum" bu cümleyi ancak fumetti bilmeyen biri söyleyebilir. Fumettiler içinde western, özellikle yeni yayınlar için söylemek gerekirse, sadece %50'lik bir alan kaplıyor. Hadi taş çatlasın %70 olsun. Geri kalan türlerin westernle uzaktan yakından alakası yok. Legs Weaver western mi? Cassidy western mi? Mister No, Martin Mystere, Dampyr, Dylan Dog ve saya saya bitiremeyeceğim nice seri western mi? Fumetti westernden mi ibaret? Korku, bilim kurgu, fantastik. Ne seviyor olursanız olun emin olun size hitap edecek bir fumetti bulabilirsiniz...

İki Avrupalı sanatçının elinden çıkan Daredevil&Captain America - Yolda Gelen Ölüm macerası
Gene fumetti tabularıyla devam edelim. "Fumettiler Uzun Oluyor". Aslında bu mantıklı düşünüldüğünde boş çıkıyor. Şimdi şöyle düşünelim. 10 sayılık bir comics hikayesi okuyacaksınız. 20'şer sayfadan. 200 sayfa yapıyor. Hikayelerinin uzunluğu ile bilinen Tex'e bakalım. Hikayeleri ortalama 150-200 sayfa oluyor... Ee, hangisi uzun? Ben bilemedim... Diyebilirsiniz ki 4-5 sayılık bir seriyle karşılaştıralım. 90 sayfada macerası biten 20 tane fumetti serisi sayabilirim... Hatta bazısı o kadar uzun bile sürmüyor (Bknz: Kaptan Swing, Fix 62 sayfa).

Frankofon için kurulan tabulara geçelim. "Frankofonlar akıcı değil, Frankofonlar ağır oluyor". Evet, kabul ediyorum. Çoğu frankofon yoğun oluyor. Sindire sindire okumak gerekli. Ama elinize aldığınızda bir oturuşta 100-150 sayfasını okuyabileceğiniz onlarca frankofon olduğunu unutmayın. Nası tüm comicsler çok hızlı okunabilen seriler değilse tüm frankofonlar da aynı şekilde. Bugün ağzımız açık izlediğimiz Star Wars'ın bir frankofondan esilenildiğini biliyor muydunuz?


Comics için de tabusu olanlar da var elbet. Mesela daha önce "Ben yalnızca siyah beyaz çizgi roman okurum." diyen birine rastlamıştım. İyi de siyah beyaz olmayınca o çizgi roman olmuyor mu? Her türün siyah beyaz ve renkli çeşidi yok mu? Hayır, okuduğun serilerin kapakları da mı siyah beyaz? Gerçekten anlamak güç, sebep gülünç.

Comics için fumetti severler tarafından kurulmuş bir tabu daha var. "Çok Karışık". Çok fazla karakter ve evren olmasından şikayetçi olup comics alemini uzaktan izleyen onlarca fumettiseverin olduğunu biliyorum. Oysa ki tek yapmaları gereken bu evren kavramlarını görmezden gelip hikayelere kendini bırakmak. Comics okumak için illa tüm evrenleri bilin, tüm olayları bilin denmiyor sonuçta. House izlemek için tıp okumak gerekmiyor ya!

Tabulara burada ara verelim. Peki tek bir tür okuyan biri diğer türlere nereden başlamalı, nasıl başlamalı? Bunun için tavsiyem önce ilginizi çeken türlerde başarılı serilerini okuyarak başlayın. Hoş Bir Fumetti serisini yazmamdaki nedenlerden birisi bu mesela (Neden yazı dizisine başlangıç yazısı olarak okumanız gerektiğini şimdi daha iyi anladınız mı?) ancak tabii illa böyle bir yazı dizisi gerekmez. Türün yıllardır okuyucusu olanlara sorabilirsiniz, direkt chat sayfamıza gelip öneri isteyebilirsiniz. Google amcayı kullanarak ilginizi çekecek serilerin en başaralı örneklerine ulaşabilirsiniz. Siz yeter ki o türü okumak isteyin, size yardımcı binlerce kaynak birden çıkıverir önünüze..

Şu unutulmamalı ki çizgi roman tek bir türden ibaret değildir. Çizgi romanı sevmek, çizgileri sevmektir. Eğer hâlâ kafanızda soru işaretleri varsa bizlere ulaşabilirsiniz. Tavsiyelerimiz sonsuzdur. Keyifli günler :)

-House

0 yorum:

Yorum Gönder